Herkesin hayatında "Neden böyle yaptım ki?" dediği bir an olmuştur. Çikolata paketini bitirdikten sonra gelen pişmanlık, sabah alarmını erteleyip işe geç kalma, ya da bir tartışmada kontrolü kaybedip söylenmemesi gerekenleri söyleme… Peki, suçlu kim? İrade gücümüz mü zayıf, yoksa beynimiz bize oyun mu oynuyor?
Psikoloji ve nörobilim, bu soruya şaşırtıcı bir cevap veriyor: Beyniniz, sandığınızdan çok daha fazla kontrol sahibi! Ama iyi haber şu: Onu "eğitebilirsiniz". Gelin, bu gizemli organın iç yüzüne bir bakalım.
Beynimiz, hayatta kalmak için tasarlanmış bir makine. İlkel atalarımız için "Hızlı karar ver, yoksa av olursun!" mantığı geçerliydi. Bugünse bu sistem, modern hayatla başa çıkmaya çalışıyor. Mesela, neden o tatlıyı yemeye devam ettiğinizi hiç düşündünüz mü? Bunun sorumlusu, beyninizin ödül sistemi: Dopamin. Her ısırıkta beyniniz "Evet, bu harika!" diye bağırıyor ve sizi daha fazlasına yöneltiyor. Peki, irade burada nerede? Aslında irade, beynin prefrontal korteks denen bölgesinde saklı. Ama kötü haber: Bu bölge, stresliyken ya da yorgunken kolayca devre dışı kalıyor.
1960’larda yapılan ünlü bir deneyde, çocuklara bir marshmallow verildi ve şunu söylediler: "Eğer 15 dakika yemezsen, bir tane daha kazanacaksın." Bazıları dayanamadı, bazıları ise bekledi. Yıllar sonra bu çocukları incelediklerinde, bekleyebilenlerin hayatta daha başarılı olduğu görüldü. Ama burada asıl ilginç olan şu: Dayanabilen çocuklar, iradeleri güçlü olduğu için değil, dikkatlerini dağıtmayı başardıkları için kazandı. Şarkı söylediler, başka şeyler düşündüler… Yani beyinlerini "kandırdılar".
Evet, yanlış duymadınız. Beyniniz bir nevi tembel bir çalışan gibi: Ona net talimatlar verirseniz, sizi dinler. İşte günlük hayatınızda deneyebileceğiniz birkaç hile:
Beyniniz düşmanınız değil, sadece biraz eski moda bir dost. Onu anlamak ve yönlendirmek, hayatınızı değiştirebilir. Unutmayın, her alışkanlık bir zamanlar sadece bir karardı. Peki, siz bugün beyninize hangi talimatı vereceksiniz?
Herkesin hayatında "Neden böyle yaptım ki?" dediği bir an olmuştur. Çikolata paketini bitirdikten sonra gelen pişmanlık, sabah alarmını erteleyip işe geç kalma, ya da bir tartışmada kontrolü kaybedip söylenmemesi gerekenleri söyleme… Peki, suçlu kim? İrade gücümüz mü zayıf, yoksa beynimiz bize oyun mu oynuyor?
Psikoloji ve nörobilim, bu soruya şaşırtıcı bir cevap veriyor: Beyniniz, sandığınızdan çok daha fazla kontrol sahibi! Ama iyi haber şu: Onu "eğitebilirsiniz". Gelin, bu gizemli organın iç yüzüne bir bakalım.
Beynimiz, hayatta kalmak için tasarlanmış bir makine. İlkel atalarımız için "Hızlı karar ver, yoksa av olursun!" mantığı geçerliydi. Bugünse bu sistem, modern hayatla başa çıkmaya çalışıyor. Mesela, neden o tatlıyı yemeye devam ettiğinizi hiç düşündünüz mü? Bunun sorumlusu, beyninizin ödül sistemi: Dopamin. Her ısırıkta beyniniz "Evet, bu harika!" diye bağırıyor ve sizi daha fazlasına yöneltiyor. Peki, irade burada nerede? Aslında irade, beynin prefrontal korteks denen bölgesinde saklı. Ama kötü haber: Bu bölge, stresliyken ya da yorgunken kolayca devre dışı kalıyor.
1960’larda yapılan ünlü bir deneyde, çocuklara bir marshmallow verildi ve şunu söylediler: "Eğer 15 dakika yemezsen, bir tane daha kazanacaksın." Bazıları dayanamadı, bazıları ise bekledi. Yıllar sonra bu çocukları incelediklerinde, bekleyebilenlerin hayatta daha başarılı olduğu görüldü. Ama burada asıl ilginç olan şu: Dayanabilen çocuklar, iradeleri güçlü olduğu için değil, dikkatlerini dağıtmayı başardıkları için kazandı. Şarkı söylediler, başka şeyler düşündüler… Yani beyinlerini "kandırdılar".
Evet, yanlış duymadınız. Beyniniz bir nevi tembel bir çalışan gibi: Ona net talimatlar verirseniz, sizi dinler. İşte günlük hayatınızda deneyebileceğiniz birkaç hile:
Beyniniz düşmanınız değil, sadece biraz eski moda bir dost. Onu anlamak ve yönlendirmek, hayatınızı değiştirebilir. Unutmayın, her alışkanlık bir zamanlar sadece bir karardı. Peki, siz bugün beyninize hangi talimatı vereceksiniz?